Kentin önemli dinamiklerinden birini oluşturan Mersin Ticaret Borsası, tarım ve gıda sektöründe faaliyet vermesinin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleriyle de Mersin’e katkı sunuyor. Mersin Üniversitesi’nin hem yerel hem de ulusal düzeyde önemli bir akademik kurum haline geldiğini söyleyen Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir “Kentin en önemli kurumlarından biri olan Mersin Üniversitesi, bir eğitim merkezi olmanın ötesinde, Mersin’in geleceğine yön veren ve ilimizin ulusal ve uluslararası alandaki konumunu güçlendiren etkin bir yapı olarak öne çıkmaktadır.” dedi.
1- Yıllardır gerek ürettiğiniz gerek liderlik yaptığınız projelerle, Mersinliler sizi yakından tanıyor. Şehrimize yeni gelen öğrencilerimizin de sizi tanıması adına, kendinizden söz eder misiniz?

1955 yılında Amasya’da doğdum. Galatasaray Lisesi’ndeki eğitimimin ardından, yükseköğrenimimi İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde tamamladım. 1982 yılından bu yana hububat ve bakliyat sanayiciliği, iç ve dış ticareti ile iştigal etmekteyim.
10 yıl süre ile Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Yenişehir Belediyesi Meclis Üyeliğinin yanı sıra Dünya Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Yönetim Kurulu Üyeliği, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası Yönetim Kurulu Üyeliği ile TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanlığı görevlerini yürüttüm. 1996 yılından itibaren Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Ayrıca, Ulusal Baklagil Konseyi Yönetim Kurulu Başkanlığı, Milletlerarası Ticaret Odası Türkiye Milli Komitesi (ICC Türkiye) Yönetim Kurulu Üyeliği, Gümrük ve Turizm İşletmeleri A.Ş (GTİ) Yönetim Kurulu Üyeliği, TOBB Genel İdare Kurulu Üyeliği ile TOBB Ticaret Borsaları Konseyi Üyeliği görevlerini yürütmekteyim.
2- Mersin Ticaret Borsası’nın tarihine baktığımızda kuruluş döneminde Türkiye’de pek çok ilki uyguladığını biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Mersin Ticaret Borsası’nın kent için önemi nedir?
Mersin Ticaret Borsası 1926 yılında Zahire Borsası olarak kurulmuştur. Aktif üye sayısı bin 465’tir. Üyelerimizin ana faaliyet alanı tarım ve gıda sektörüdür. Ulusal Baklagil Konseyi yönetimi ve sekreteryası borsamız bünyesinde yer almaktadır. Bakliyat sektörüne hizmet amacıyla herhangi bir getiri kaygısı olmadan 2015 yılında kurduğumuz tohumculuk şirketimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve barbunyada ıslah, yeni çeşit geliştirme, tohum üretimi ve dağıtımı hizmetlerimiz her yıl gelişerek devam etmektedir. Mersin Ticaret Borsası olarak 2023 yılında hayata geçirdiğimiz Bakliyat Araştırma Merkezi de çalışmalarını sürdürmektedir. İnovatif, katma değeri yüksek ve nihai tüketici tercihlerine cevap verecek şekilde tüketime hazır, lezzetli, sağlıklı ve ekonomik bakliyat türev ürünleri geliştirerek, bu ürünlerin ticarileştirilmesi ve yaygınlaşması yönünde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Güvenilir Ürün Platformu tarafından 2023 yılında ikinci kez düzenlenen Güvenilir Ürün Zirvesinde Bakliyat Araştırma Merkezimiz geliştirdiği Mercimek Krakeri ürünü ile Feed the Future Yarışması Diyet Ürün kategorisinde birincilik, İnovasyon Yarışmasında üçüncülük ödülü elde etti. Mersin Valiliği himayesinde ve Borsamız koordinasyonunda düzenlenen Mersin Narenciye Festivali’ni sekiz kez gerçekleştirdik. Festivalimizi diğer meyve festivallerinden ayıran en önemli özelliği 500 bin adet (100 ton) narenciye ürünlerinin bizzat kendisinin süsleme aracı olarak kullanılmasıdır. Bu özelliği ile festivalimiz Türkiye’nin ilk ve en görkemli festivalidir. Ayrıca 2018 yılında kurulan ve Borsamızın da ortakları arasında yer aldığı Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) faaliyetleri çerçevesinde acente hizmetlerimizi devam ettirmekteyiz. Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait 9 ürün konseyi bulunmaktadır. Bu konseylerimiz daha önce kendilerine özgü düzenlenen ortak bir buluşma ile daha önce hiç, bir araya gelmemişti. Bakanlığımız himayesinde, Borsamız tarafından 28 Haziran 2024 tarihinde Ürün Konseyleri Buluşması gerçekleştirilmiştir. Organizasyonun önemi 9 ürün konseyinin Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla ilk kez, üstelik Başkanlar düzeyinde ve geniş bir katılım ile buluşmasıdır. Mersin Ticaret Borsası olarak eğitimden sağlığa, sanattan spora, kamu hizmetlerinden kültürel mirasa kadar çok çeşitli alanlarda sosyal sorumluluk projeleri içerisinde imkânlarımız çerçevesinde yer alıyoruz.

3- Mersin Üniversitesi’nin doğumuna ve büyümesine tanıklık ettiniz. Mersin Üniversitesi sizin için ne ifade ediyor?
1992 yılında kurulan Mersin Üniversitesi, geçen süre içerisinde her yıl başarı çıtasını artırarak hem yerel hem de ulusal düzeyde önemli bir akademik kurum haline gelmiştir. Kentin en önemli kurumlarından biri olan Mersin Üniversitesi, bir eğitim merkezi olmanın ötesinde, Mersin’in geleceğine yön veren ve ilimizin ulusal ve uluslararası alandaki konumunu güçlendiren etkin bir yapı olarak öne çıkmaktadır. Mersin Üniversitesi, ilimizin toplumsal, ekonomik ve kültürel dinamikleriyle uyum içerisinde gelişme özelliğiyle de büyük önem taşımaktadır. Sosyal açıdan bakıldığında, Mersin Üniversitesi şehrin demografik yapısına ve kültürel dokusuna büyük bir dinamizm kazandırmıştır. Farklı bölgelerden gelen binlerce öğrenci ve akademisyen, Mersin’de kültürel çeşitliliğin artmasına katkıda bulunmaktadır. Üniversitede düzenlenen uluslararası sempozyumlar, sergiler, tiyatro ve müzik etkinlikleri, Mersin’in sanatsal ve entelektüel yaşamını zenginleştirmektedir. Yerel yönetimler, sanayi kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla da kurmuş olduğu güçlü bağlar doğrultusunda Mersin Üniversitesi, Mersin’in kalkınmasına, kültürel çeşitliliğine ve sosyal etkinliğine yaptığı katkılarla şehrin en büyük renklerinden ve zenginliklerinden biri haline gelmiştir.
4- Rektörümüz Prof. Dr. Erol Yaşar’ın Mersin’e Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi kazandırma düşüncesi bulunuyor. Bununla ilgili üniversitemizin de girişimleri var. Sektörünüzle de ilgili olan bu fakülte açıldığı takdirde kente ne gibi katkılar sunabilir?
Mersin, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe önemli bir role sahiptir. Bitkisel üretim değerinde üçüncü ve tarımsal ihracatta dördüncü sıradadır. Mersin’in ihracatının yüzde 70’i tarım ve gıda ürünlerinden oluşmaktadır. Mersin’in tarım ve gıda sektöründe daha da gelişme potansiyeli bulunmaktadır. Bu doğrultuda, Hollanda örneğinin iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’nin tarımsal ihracatı 31 milyar dolar iken, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin 19’da biri ve tarım arazisi açısından 21’de biri olan Hollanda’nın ihracatı 127 milyar dolardır. Bu rakam, Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının dört katından fazladır. Hollanda’nın bu başarısında kamu-özel sektör-üniversite iş birliği önemli rol oynamaktadır. Bu üçlü iş birliği, tarım ve gıda sektörünün daha üretken ve verimli olmasını sağlamaktadır. Gıda Vadisi bölgesi, uluslararası gıda şirketleri, araştırma enstitüleri, Wageningen Üniversitesi ve Araştırma Merkezi’ni bünyesinde barındırarak bu iş birliğinin merkezidir. Bu bölge, teknolojik buluşların sanayide kullanımını yaygınlaştırması açısından önemlidir ve tarım ve gıda sektörü için dinamik bir bilgi merkezi konumundadır. Mersin, yüzölçümü olarak Hollanda’nın yaklaşık yüzde 40’ına eşdeğer olup, 10 ürünün üretiminde Türkiye’de ilk sırada, 30 ürünün üretiminde ise ilk üçte yer almaktadır. Serbest bölgesi, gümrük antrepoları, organize sanayi bölgeleri, limanı ve lojistik imkanları ile Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Tarım ve gıda sektöründe böylesine önemli bir rol oynayan ilimizde bir ziraat fakültesi bulunmaması önemli bir eksikliktir. Devletimiz, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirir ve Mersin’i bir pilot bölge ilan ederek bu politikaların uygulamasına ilimizden başlarsa, Mersin Üniversitesi’nde açılacak bir ziraat fakültesi ilimizdeki bu eksikliği dolduracaktır. Wageningen Üniversitesi örneğinde olduğu gibi tarım ve gıda sektöründe, kamu-özel sektör-üniversite iş birliğinin sağlanmasında üniversite ayağı olarak önemli katkılar sağlayacaktır.
5- Mersin Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla Mersin Ticaret Borsası ve Mersin Üniversitesi arasında iş birliği konusunda hayata geçirmeyi düşündüğünüz ne gibi çalışmalar bulunuyor?
Mersin Teknoloji Transfer Ofisi (Mersin TTO) faaliyete geçtiği 2013 yılından bölgemizin iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ile üniversite arasında güçlü bir iş birliği ağı kurarak, araştırma ve geliştirme çalışmalarının hızlanmasına büyük katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda Borsamız ile Mersin TTO arasındaki koordinasyon güçlenerek devam etmektedir. Mersin Ticaret Borsası Bakliyat Araştırma Merkezi olarak geliştirdiğimiz çıtır leblebinin patent alma süreci şu an Mersin TTO ile iş birliği içerisinde devam etmektedir. Ayrıca Mersin TTO tarafından düzenlenen Ar-Ge Proje Pazarı organizasyonunda Mersin Ticaret Borsası olarak yer aldık. Dönemsel ziyaretler ile de karşılıklı istişare ortamını güçlendiriyoruz. Bakliyat Araştırma Merkezimiz kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, bezelye ve barbunya kullanarak çerez, kraker, pasta, kek, ekmek, kurabiye gibi ürünler üzerinde çalışmaktadır. Diğer yandan yine aynı ürünler kullanılarak et, sosis, salam, burger, süt, peynir gibi bitki bazlı ürünler geliştirmektedir. Önümüzdeki dönemde bu alanda geliştirdiğimiz ürünler ile Mersin TTO ile iş birliğimizi geliştirmeyi hedefliyoruz.