Ar&Ge ve İnovasyon diğer adı ile yenilikçilik ve bunlara ilave edilebilecek bir üçüncü aktör Girişimcilik, kalkınmanın vazgeçilmez üçlüsü yani trio’ sudur. İster bölgesel kalkınma deyin ister ulusal ister küresel bu alanların ayrı ayrı ama sinerji yaratacak şekilde bütünsel ele alınması ve beslenmesi gerekmektedir. Türkiye’den TUBİTAK doğrudan Ar&Ge ve girişimcilik (1512 Girişimcilik Destek Programı) destekleri ile ve sanayi programları altında desteklediği 1601-Yenilik ve Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik Destek Programı, 1513- Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı ve “1704 – SAYEM Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması” gibi programlarla dikey destekler sunmanın yanında yatay destekler de sunmaktadır. Bu üçlünün Avrupa tarafı ise Ufuk Avrupa (Horizon Europe), Dijital Avrupa Programı (Digital Europe Programme), Start-Up Avrupa (Startup Europe) altında toplanmaktadır. Politika, kalkınma planları, strateji belgeleri, eylem planları, Ar&Ge ve Yenilikçilik ekosistem yapılanmaları, akıllı uzmanlaşma stratejileri ve platform oluşumları (S3-SmartSpecialisation Strategies), Bölgeler Arası Yenilikçilik Yatırım Aracı (I3-Interregional Innovation Investment Instrument) vs. tarzı inisiyatiflerin ve ilgili müktesebatında bu yapıları besleyecek şekilde geliştirilmesi ve yönetilmesi gerekmektedir.
Ar&Ge, İnovasyon ve Girişimcilik
Yukarıda bahsedilen yapılar yani kalkınmanın trio’ su konumundaki Ar&Ge, İnovasyon ve Girişimcilik yapıları yatırım boyutunun da yapılanmasını getirmektedir. Burada, bahsedilen yapılardan farklı çalışan ama bu yapılara ara yüz olan ve Türkiye Teknoloji Transferi Eko-sisteminde ana aktörlerden biri olan, Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) devreye girmekte, Ar&Ge ve yenilikçilik çalışmaları ile prototipe (THS7-Teknoloji Hazırlık Seviyesi-7) kadar getirilen ürünü (kâğıt-metal) artık yatırıma yani ticarileştirmeye dönüştürmektedir. Teknoloji Hazırlık Seviyeleri (THS1 > THS9), Bilgi geliştirme, Teknoloji Geliştirme ve İş Geliştirme süreçlerini içeren bir “Yenilik Zinciri” dir ve Laboratuvar Tezgahından Fabrika Tezgahına giden tüm süreçleri kapsamaktadır. Yenilik Zincirine “bir hipoteze bağlanan bilginin faturaya bağlanmış Paraya” dönüşümü de diyebiliriz. Post-it’ lerin babası sayılan Geoffrey Nicholson yenilik zincirini şöyle özetlemiştir. Araştırma > paranın bilgiye dönüşümü, İnovasyon yani yenilikçilik > bilginin paraya
dönüşümüdür.
“Küresel İnovasyon (yenilikçilik) Endeks”
Ar&Ge, Yenilikçilik ve Girişimcilik faaliyetleri sonucu elde edilen çıktılar ilgili alanlardaki gelişmişliği ölçmek adına çeşitli endekslere dökülmekte ve bunlarda ülkelerin gelişmişlik seviyelerini ortaya koymaktadır. Dünya Fikri Mülkiyet Kurumu (WIPO) önderliğinde hazırlanan Küresel İnovasyon raporları inovasyon ile ekonomik kalkınma arasındaki ilişkiyi çok net ortaya koymakta ve inovasyonu ekonominin ana güdücüsü olarak ortaya çıkarmaktadır. Dünya Fikri Mülkiyet Kurumu (WIPO) önderliğinde hazırlanan “Küresel İnovasyon (yenilikçilik) Endeks” (Global Innovation Index- GII 2022)’ indeksinde Türkiye 37.Sırada yer almakta. GII 2015’ de ise 58 sırada. Yani 7 yılda 21 sıra yükselmiş durumda. Bu manada
2023’ ün Eylül ayında yayınlanacak olan GII 2023 merakla bekleniyor. Türkiye mevcut hali ile üst-orta gelirli (upper-middle income) bir ülke. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının katkıları ile hazırlanan GII’ ya yönelik Küresel İnovasyon Endeksi Türkiye Eylem Planı ve Stratejisi (2012-2023 sonucunda Türkiye son iki yılda 14 sıra birden yükselmiş ve yukarıda da bahsedildiği gibi 7 yılda 58.inci sıradan 37 sıraya oturmuş durumdadır.
Kendi sınıfında yani 36 ülkenin bulunduğu üst-orta grupta Türkiye GII 2022’ ye göre Çin, Bulgaristan ve Malezya’ dan sonra 4.sırada yer almaktadır. Geliştirilen eylem planının Türkiye’ nin 4.sıraya yükselmesine büyük katkı verdiği çok açık bir şekilde görünmektedir.
GII 2015’ e göre ise kendi sınıfında 38 ülkenin bulunduğu sıralamada Türkiye ilk on’ a dahi girememiştir. 2022 itibarı ile Türkiye’ nin kendi gelir sınıfında da büyük ilerleme kaydettiği görülmektedir. 2022 Küresel Yenilikçilik Endeksi’ nde (GII 2022) ilk onu (10) paylaşan ülkeler (Yüksek-Gelir Grubunda) aşağıdaki gibidir;
- Amerika Birleşik Devletleri
- İsveç
- Birleşik Krallık
- Hollanda
- Kore Cumhuriyeti
- Singapur
- Almanya
- Finlandiya
- Danimarka
- İsviçre
“Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi”
Türkiye’ deki üniversiteler özelinde ise girişimciliğin ve yenilikçiliğin izlenmesi ve değerlendirilmesi adına ilk kez 2012 yılında TÜBİTAK tarafından hazırlanan “Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi” hazırlanmış ve on birincisi 1 Nisan 2023 tarihinde açıklanmıştır. Endeks kapsamında en girişimci ve yenilikçi 50 üniversite, “bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği-%15 ağırlıklı”, “fikri mülkiyet havuzu-%20 ağırlıklı”, “iş birliği ve etkileşim-%25 ağırlıklı” ile “ekonomik ve toplumsal katkı-%40 ağırlıklı” boyutları altında 23 göstergeye göre sıralanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ülke olarak 2023 yılı itibarı ile 45.inci sıraya yerleştiğimiz 2023 Girişimcilik Endeksi’ nin de (Global Startup Ecosystem Index) ve girişimcilik boyutunun da ayrıca detaylı olarak ele alınması ve üzerinde çalışılması gereken konular durumundadır. Girişimcilik ve yenilikçilik altta ayrı ayrı ele alınması, yönetilmesi gereken ama üstte bütünsel yaklaşılması gereken bir konudur.
İnovasyon aynı zamanda rekabetin ve rekabet edebilirliğin ana bileşenlerinden biridir ve ekonomik
kalkınma ile aynı kümede salınmaktadırlar. Dünya Ekonomik Forumu tarafından ve Uluslararası Yönetim
Geliştirme Enstitüsü (IMD) – Dünya Rekabetçilik Merkezi tarafından hazırlanan “Dünya Rekabetçilik Sıralaması” nda ilk 10’ da yer alan ülkelerin tamamının Küresel İnovasyon Endeksi’nin ilk 15 ülke sıralaması içerisinde yer alması hiç tesadüfü değildir. “Dünya Rekabetçilik Sıralaması” nda 2023 yılı itibarı ile ilk 10’ da olan aşağıdaki gibidir.
- Danimarka
- İrlanda
- İsviçre
- Singapur
- Hollanda
- Tayvan (Çin)
- Hong Kong (Özel İdari Bölgesi)
- İsveç
- Amerika Birleşik Devletleri
- Birleşik Arap Emirlikleri
Türkiye Dünya Rekabetçilik Sıralamasında 2019’ da 51. sıra’ da girdiği endekste 2023 yılı itibarı ile 47. sıradadır. Romanya, Yunanistan, Hırvatistan, Letonya gibi ülkeler Türkiye’ yi geriden takip etmektedir.
Küresel Rekabet Raporu, 2018 yılında metodolojisinde değişikliğe giderek güncel ekonomik yapıya daha uyum lu hale getirilmiştir. Buna göre “Küresel Rekabet Endeksi 4.0- The Global Competitiveness Index 4.0” adı verilen yeni endeks yöntemi ile küresel ekonomi için önemli bir aşama olan Endüstri 4.0 standardının özelliklerini de kriterlerine dahil etmiş ve değerlendirmeye almıştır (İZKA, Endüstri 4.0 ve Rekabetçilik).
Rekabetin gittikçe arttığı bir süreçte Fikri Mülkiyet Haklarının da iyi yönetilmesi gerekmektedir. Avrupa Patent Ofisi (EPO) “2022 Patent Endeksi” ne başvuru yapanların menşei ülkeleri sıralandığında Çin, sadece Huawei’ nin 4.505 patent katkısı ilk sırayı almaktadır. Sonra sırası ile LG’ nin 3.510 patent katkısı ile Japonya, Qualcomm’un 2.996 patent katkısı ile Amerika Birleşik Devletleri, Samsung’ un 2.874 katkısı ile Kore gelmektedir. 5. Ve 6. Sırayı Ericsson’ un 1.827 patent katkısı ve Siemens’in 1.735 patent katkısı ile Türkiye’ nin de dahil olduğu EPO ülkeleri (AB’nin 27 ülkesini de kapsayan Avrupa Patent Organizasyonunun 39 üye ülkesi) almaktadır. Avrupa ülkelerinden gelen başvuruların (EPO 2022) yüzde
73’ünün büyük şirketler, yüzde 20’sinin KOBİ’ler ve bireysel mucitler, yüzde 7’sinin ise üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşları tarafından yapıldığı görülüyor. Bu, EPO’ ya başvuranların önemli bir kısmının daha küçük kuruluşlar olduğunu göstermektedir.
2022 tarihi itibarı ile EPO’ ya başvuru yapan kurumların oranları
Büyük işletmeler %73
- KOBİ’ler, bireysel mucitler %20
- Üniversiteler ve kamu araştırma kuruluşları %7*
Yerli Patent Başvuruları Yabancı Patent Başvurularını Geçti
Patent bağlamında, Türkiye’ de ise 1994 yılından bu yana, 2022 itibarı ile ilk kez TÜRKPATENT’e yapılan
yerli patent başvuruları yabancı patent başvurularını geçmiş durumda. “2002 yılında ülkemizde 414 yerli patent başvurusuna karşılık bin 460 yabancı patent başvurusu yapılırken, 2022 yılı itibarı ile 9 bin 9 yerli patent başvurusuna karşılık 6 bin 847 yabancı patent başvuru gerçekleşmiştir. Patent tescil sayısı 2021’e göre yüzde 2 oranında artarak 3 bin 407’ye yükseldi. Böylelikle Türkiye’nin patent tescil sayısı son 20 yılda 46 kat artmış oldu 2022 yılında en fazla patent başvurusu yapan ilk 10 firma da şöyle sıralanmıştır:
Türkcell 325
- Arçelik 229
- Türk Telekom 191
- Mercedes-Benz Türk 180
- Vestel Beyaz Eşya 148
- ASELSAN 139
- Sertech Dayanıklı Tüketim Malları 102
- TIRSAN Treyler 76
- Vestel Elektronik 70
- TUSAŞ – Türk Havacılık ve Uzay Sanayii 68
Oslo kılavuzu ile tarif edilen inovasyon yani yenilikçilik, Frascati kılavuzu ile tarif edilen Ar&Ge ile eş güdümlü olarak yukarıda verilen, İnovasyon, Rekabetçilik ve patent endekslerine direk katkı vermektedir. Yukarıda bahsedilen endeksleri besleyen ulusal, uluslararası ve küresel Ar&Ge ve Yenilikçilik alt yapıları, eko sistemleri, fon programları, politika ve strateji belgeleri ve tüm bu yapıları dinamik hale getiren – gerçekleştiren projeler ülkelerin özelde ise bölgelerin kalkınmaya giden ana arterleri durumundadır. Aşağıda, Avrupa Birliği ve Türkiye ölçeğinde temel olarak Ar&Ge, Yenilikçilik
ve Girişimciliği besleyen alt yapılar ve eko sistemler verilmiştir.
Avrupa Boyutunda (Temel Olarak);
- Ufuk Avrupa (Horizon Europe) > stratejik teknolojilerin geliştirilmesi (gelecek için, ortaklıklar vasıtası ile). 2021-2027 yılları- Bütçe 95.5 Milyar €.
- Dijital Avrupa Programı (DAP)- Digital Europe Programme (DIGITAL) > stratejik dijital kapasitenin inşa edilmesi (büyük ölçekli dijital teknolojilerin konuşlandırılması. 2021-2027 yılları- Bütçe 7.5 Milyar €.
- Avrupa Dijital Pusulası- 2030 Digital Compass > AB’de dijital teknolojileri kullanımı için özel hedefler (SKILLS – GOVERMENT – BUSINESS – INFRASTRUCTURES)
Bu programların altında çeşitli alt programlar, inisiyatifler, projeler yer almaktadır.
Türkiye Boyutunda
- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
- Horizon Avrupa*
- Dijital Avrupa Programı*
*Bu programlara Türkiye’ de dahildir ve bu programlar altında çeşitli proje çağrıları mevcuttur.
Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda Türkiye’ ninAr&Ge, Yenilikçilik ve Girişimcilik alanlarında olgunlaşmasına olumlu yönde devam ettiği söylenebilir. Türkiye, Yasal çerçeve/Düzenleyici yapıları ile ve Teknoparklar, TTO’ lar, Üniversiteler ve Araştırma Merkezleri, Kuluçka Merkezleri, “Start-Ups” lar (filiz şirketler) ve “Spin-offs” lar (ana şirketten ayrılan), İş Meleği Ağları, Kitlesel Fonlama Platformları, Risk Sermayesi yapıları, Destek Hizmetleri (mentörlük, Teknik ve Yasal Danışmanlıklar), Farkındalık Arttırma Faaliyetleri, Fikri Mülkiyet Şirketleri, İlgili Devlet Kurumları ve Kamu Finansmanı yapıları (TÜBİTAK, KOSGEB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı vb), Özel sektör Ar&Ge ve tasarım merkezleri, Model Fabrikalar, İnovasyon Merkezleri, STK’ lar ve Platformlar, Üniversite-Sanayi Ar-Ge Merkezleri ile “Türkiye Teknoloji Transfer Ekosistemi (TTT Ekosistemi)” ni oluşturmuş durumdadır.
Üniversiteler boyutunda TTO’ lar ve Mersin Üniversitesi özelinde Mersin TTO, TTT Ekosisteminin temel bileşeni konumundadır. Yeni dönemde, yeni rektörümüz Prof. Dr. Erol YAŞAR liderliğinde ve Üniversitemizin kıymetli akademisyenlerinden oluşan Yürütme Kurulu ve bölgenin STK’ ları (Ticaret ve Sanayi Odası, Deniz Ticaret Odası, Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi vb.) ve uluslararası iş insanlarından oluşan Danışma kurulu ve yetkin bir operasyonel yapısı ile Mersin TTO hiç olmadığı kadar dinamik bir çalışma içerisinde olup bahsedilen endekslere katkı verme adına çalışmalara devam etmektedir. Bu doğrultuda Mersin TTO olarak öncelikle bölgesel ölçekte olmak üzere temel hedefler;
Ar&Ge, Yenilikçilik ve Girişimcilik alanlarında;
Üniversitemize devinimli/birikimli/önetkin/duyarlı
bir alt yapı sunmak
- Ulusal ve Uluslararası bölgesel entegrasyon ve ara yüz olmak
- Bölgemiz müktesebatına katkı vermek
- Bölgemiz projelerine katkı vermek/katalize etmek/liderlik etmek
- Üniversitemiz yetkinliklerini bölgesel/ulusal/uluslararası alanda paylaşmak
- Üniversitemiz bilgi ve teknoloji birikimini/üretimini ticarileştirmek
Yazımızı son söz olarak, Ar&Ge, Yenilikçilik ve Girişimcilik yolunda nasıl olunması gerektiğini özetleyen Beyazıt Bestami’ nin “Aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır” sözü ile bitirelim.